Adana’da Eğitimde Sessiz Devrim: Yusuf Tüfekçi Dönemi

Kısa süre önce Hasan Tevke'nin gidişi ile aynı göreve Nisan 2025 tarihinde Rize Milli Eğitim Müdürü Yusuf Tüfekçi atandı.

Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde yaşanan görev değişimi sadece bir yönetim değişikliği değil, aynı zamanda bir zihniyet dönüşümünün başlangıcı oldu. Yusuf Tüfekçi’nin göreve gelişiyle birlikte, önceki dönemde yaşanan kurumsal tahribatın izleri hızla silinmeye başladı. Eğitim camiasında uzun süredir hissedilen huzur eksikliği yerini güvene, iş birliğine ve liyakate bıraktı.

Hasan Tevke döneminde görevlerinden uzaklaştırılan eğitimciler yeniden görevlerine iade edildi. Bu adım, sadece bireysel mağduriyetleri gidermekle kalmadı; aynı zamanda kurum içi adaletin ve mesleki saygınlığın yeniden tesis edilmesini sağladı. Birimlerdeki çalışma barışı güçlendi, ekipler arasında uyum arttı ve eğitim hizmetlerinde gözle görülür bir verimlilik sağlandı.

Tüfekçi’nin liderliğinde yürütülen bu restorasyon süreci, 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin yereldeki karşılığını bulmaya başlıyor. Eğitimde erdem, değer ve ahlak temelli bir yaklaşım benimsenirken; öğretmenlerin, idarecilerin ve öğrencilerin sesine kulak veren katılımcı bir yönetim anlayışı öne çıktı.

Adana’da eğitim bu dönem sadece müfredatla sınırlı ilerlemiyor; aynı zamanda toplumsal iyileşmenin, kurumsal şeffaflığın ve kamu vicdanının bir parçası haline geliyor. Bu dönüşüm, sessiz ama derin bir devrim niteliğinde. Ve bu devrim, liyakatli kadroların, adil yönetimin ve toplumsal sorumluluğun ortak ürünü olarak şekilleniyor.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ndeki görev değişikliğiyle ilgili doğrudan bir açıklama yapmasa da, genel yaklaşımı ve son dönemdeki reform mesajları bu değişimi destekleyen bir çerçeve sunuyor.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamalarda, Adana, Rize ve Yalova’daki müdür değişikliklerinin 'eğitim sisteminin daha etkili bir şekilde yönetilmesi' amacıyla gerçekleştirildiği belirtiliyor. Bu, Yusuf Tüfekçi’nin Adana’ya atanmasının sadece bir rotasyon değil, aynı zamanda yerel ihtiyaçlara daha duyarlı bir yönetim anlayışının parçası olduğunu gösteriyor.

Bakan Tekin, yeni dönemde eğitimi 'erdem, değer, ahlak' temelli bir yaklaşımla yeniden yapılandırmak istediklerini sıkça vurguluyor. Bu modelin Adana’da uygulanabilir hale gelmesi, Tüfekçi gibi saha deneyimi olan ve önceki görevlerinde ekip uyumu sağlayan yöneticilerle mümkün olacak.

Bakan Tekin’in son açıklamalarında, öğretmenlerin haklarının korunması, proje okulların sayısının azaltılması ve yönetimlerde adaletin gözetilmesi gibi konulara özel önem verdiği görülüyor. Bu da Adana’daki görev iade süreçlerinin ve huzur ortamının yeniden tesis edilmesinin, bakanlık politikalarıyla uyumlu olduğunu gösteriyor.

Yusuf Tüfekçi'nin göreve gelişi, kesintiye uğrayan verimli günlere dönüşün, özetle huzur ve güvenin işaretlerini veriyor.

Adana için; İzleyeceğiz, takipçisi olacağız, gerektiğinde destekleyecek, gerektiğinde de uyarılarda bulunacağız..