Ucuz insan toplumda değeri bulunmayan, kendini üstün gören yada öyle hisseden ve toplumda kendini ön plana çıkarmak için sürekli çaba gösteren, bu yolda bir başkasının gözüne girebilmek için, arkadaşını veya dostunu gözünü kırpmadan satabilen, harcayabilen bir insan tiplemesidir, korkaktırlar.
Korkaklığın verdiği o psikoloji ve baskı ile, herkesi rahatlıkla yaralayabilirler. Acıma duyguları yoktur. Kendine hakim olmayı beceremezler. Vicdani duygularını kolay kolay sezinleyemezler. Vicdanı sızlamaz, hiç bir şeyede pişman olmaz, hayatı tüm rahatlığıyla yaşar, her zaman istem dışı harekete geçer, saldırgan, sözlerindede kabalaşır ve insana zarar verme özelliğine sahiptirler.
Kısacası her türlü zarar ve ziyana sebep olabilecek, sizi tek hamlede bir tek sözle satabilecek, karakteri bozuk, korkularının esiri altında yaşayan, toplumda bir değeri bulunmayan, hayatı boyunca insanları aldatmış, sahtekar yüzlerini utanmadan gizlemeye çalışan, ama, hal, hareket ve de yerine göre sözleriyle, yanında beş dakika kalsanızda kendini her haliyle gösteren bu tiplere 'Ucuz insanlar' diyoruz..
Gurur ve kibir onlar için vazgeçilmez bir unsurdur.. Onların mezhebi, din ve iman gücü sadece kendini büyük görme çabasıdır. Gerçek şahsiyetini konuşturmazlar, hep ben, hep ben derler, benlikten öteyi göremezler..
Övülmeyi çok severler, birisi kendisini övdüğünde bir de üstüne kendi kendini övmeye başlar. Mahcup olup ezilme duygusu yaşamaz, aksine daha çok nefsani olarak kabarırlar. Ama karşısındakine de hep ezik gözle bakıp, yazamaz, çizemez, başaramaz, bilmez, anlamaz modunda görüp, kendini üstün görürler..
Bazen verdiğiniz 'ALLAH'ın selamını' bile alamayacak kadar üstün, dünyanın kendi etrafında döndüğünü düşünebilecek kadarda bilinçsizdirler. Aslında kendileri çok basit olduklarının farkında değiller.. Çok bilmişlik taslayıp, bir numara ahkam kesmekte de üstlerine yoktur.
İnsanoğlu hayatı boyunca mutlaka bir çok imtehandan geçer..
Örneğin, fakirlikten zenginliğe bir anda kavuşanlar, namuslu iken namussuzluğa düşenler, hırsız iken bir anda ALLAH'ın dostluk mertebesine yükselenler vesaire vesaireee, her şey bu dünya yaşamı içerisinde hepimizin tabi tutulduğu imtihanlardır.
Ve bazen bir de bakmışsınız ki, bir zamanlar bindiğimizde o lüks araçtan inmiş, o saltanat bitmiş , lüksiyet gitmiş varlıktan yokluğa bir çok sıkıntıya düşerek her şey anlık bir rüyadan ibaretmiş gibi, o güzel yıllarımız bir anda sona ermişte olabilir.
Tüm bu yaşadıklarımız aslında geçmişte yaptığımız hataların bir kefareti, ölmeden önce amelimizi temizlemek için dünyada çektiğimiz cezadır. ALLAH geçmişinde yaptıkları ile yüzleştirir ve cezasını bu dünya da ona kat kat ödetirmiş diye düşüneceğimize bir olay yaşadığımızda hep bir sebep arar birilerini de mutlaka sorumlu tutarız. Düşünmeyiz ki, hataların bedeli ödeniyor aslında. Bu da güzel bir ikramdır anlayana..Ya bu dünyada çekmeyip ahirete kalsaydı hesabımız ki sorgusundan kaçış yok, ama günahı affedilir çektiğimiz acılarla...
Bir gün vakti geldiğinde her yaratılan gibi bizlerin de bir gün nefesimiz kesilecek,ve ölmek için ALLAH'a yalvarabiliriz. ALLAH yaşatmasın o anı lakin belkide kolayyy kolayyy can bile veremiyeceğiz O yüzden UCUZ İNSAN olmak yerine, ,
Akıl erdiği andan itibaren mezara girene kadarki hayat çizgisinde DOĞRU İNSAN olmak için çabalamak ve bu karakterden de şaşmamak gerek...Hata insana mahsus, her insan hata yapar kesin ve açık olarak, yanlış bir hatada ucuz insan etiketi yapıştırmak, ne kadar ahlaka vicdana, dostluğa, insanlığa, kulluğa sığar orası Muamma.
ALLAH'ın yarattığı hiç bir kulu hor görmek kulunun haddi olamaz, bu ALLAH'ın hoşuna gitmez. Kalpler odur ki sahibi ALLAH' tır.
GAZETECİ YAZAR
ALİ DENİZ




































Facebook Yorum
Yorum Yazın