Bu hafta başka bir konu hakkında yazmayı planlıyordum ancak haberi görünce dayanamadım.
"Adana’da 2,5 ton at eti ele geçirildi, 4 at kesilmekten son anda kurtarıldı."
Eskiden Cano’larımız vardı, sık sık Adana Adliyesinde kavgaları ile memlekete meşhur etmişti bizi. Kentsel dönüşümden sonra hepsi beyefendi, hanfendi oldu. Bu tarz haberler uzun zamandır Adana’dan ülke gündemine düşmüyor.
Tam festivaller, konserler, karnavallarla imajımız düzelirken bu bela başımıza musallat oldu. Ayda bir, iki ayda bir ülke gündemine düşüyor: "Adana’da at-eşek eti yakalandı.."
Haberi okuyunca insanın iyice midesi bulanıyor. Bu ahlaksızlar at-eşek kesmekle kalmıyor, bu etler üstelik kokmuş ve bozulmuş.
Bu haberler en çok Adana'dan çıkıyorsa burada bir zafiyet olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz.
2,5 ton at etini kesenler kendi çocuklarına, ailelerine yedirmeyeceğine göre bunu Adanalıya yediriyorlar. Sadece Adanalı değil, turistlere ve misafirlerimize de yediriyorlar.
At kesimini yapanlara odaklanırsak bu olayları önlemek mümkün değil. Bu kesilen at etini alıp kebap olarak bizlere yedirenler de cezalandırılmalı, ifşa edilmeli. Hem at etini bize yedireceksiniz, hem de astronomik fiyatlarla vatandaşı iki kez soyacaksınız. Bir de üstüne sağlığından edeceksiniz… Ne diyelim; bunu insanlara yedirenlerin Allah belasını versin.
Peki bu at-eşekler nereden geliyor? Anadolu'dan mı toplanıyor, ya da Adana’da bir yerlerde mi yetiştiriliyor? Yetkililer bunu biliyordur sanırım.
Bununla ilgili sorumluluk büyük oranda 'Tarım Müdürlüğündeyken' belediyelerin de bazı sorumlulukları var gibi duruyor. Cezalar caydırıcı değilse ek önlemler alınmalı. Yakalanan kesiciler ile bu eti bizlere yedirenler öyle ağır cezalar almalı ki bir daha tövbe etsinler.
Sayın Valimizi, Kaymakamlarımızı, Büyükşehir Belediye Başkanımızı, İlçe Belediye Başkanlarımızı Emniyet güçlerimizi bir an önce Adana’yı bu utançtan, kara lekeden kurtarmaya davet ediyorum.
Mertçe kalın…
Facebook Yorum
Yorum Yazın