sabancı kurban
FAHRETTİN VARLI
Adana
DOLAR39.4388
EURO45.5387
ALTIN4343.9
Mekin ŞAHİN

Mekin ŞAHİN

Mail: [email protected]

BEN KÖYLÜYÜM !

Ceyhanlı Hakkı Bulut'u popüler yapan Arabesk şarkı, ben köylüyüm şarkısıdır. Adana köylüsünün saf ve dürüstlüğünü, sevdiğine namelerle anlatır.

Çukurova’nın bereketli ve verimli toprağında çok acı ve isyanlar yaşandı. Yaşadığı olumsuzlukta ne toprağını terk etti ne de köyünü terk etti. İnatla ekime hazırladığı toprakla tarıma devam etti. Doğal afeti, tanrının Lütfu; Ektiği ve ilmik ilmik yetiştirdiği ürünü, pazarlamadığında devletin çaresiz kalmasına bağladı. 

Ne Allah’ı suçladı ne de devleti suçladı. Kader dedi ve sustu. Çünkü kendini her koşulda yalnız hissetti.

Örgütsüz ve öndersiz üretici olmasına rağmen siyasi partiler çiftçinin ne sorunlarıyla ne yaşama koşullarıyla ilgilenmedi. Türkiye üretim sistemi tıkanmışsa çözümü yine tarımda başlar.

CHP başta olmak üzere Türkiye sevdası olan herkes çiftçilerle buluşmalı ve sorunları yüz yüze öğrenmeli. Çözümünü yüz yüze anlatmalı. Kuracağı ilişkiyle sadece hükümeti eleştirir, projeler anlatmazsa kurulan bağın bir getirisi olmaz. 

Seçim sürecinde sadece tarım girdilerinin fiyatlarında çiftçiye destek vereceğini söylemek köylüyü tatmin etmez. 
Türk köylüsünün sorunlarının radikal çözümleri ayakları yere basmalı.
İşte o vakit bu ziyaretin bir anlamı olacaktır. Tarımı ve tarımsal faaliyeti yapanlarla insanca yaşam koşulları tartışılmalı. Sonuçlar kamuyla paylaşılmalı.

CHP 1998 yılında TZMO merkeziyle yapılan ortak çalışma yaptı. Çalışma sonuçları halk ve örgüt üyeleriyle paylaşılmadı. Oysa uygulansa Türkiye üretim açmazına düşmeyecek ve halk insanca yaşama kavuşacaktı. 

Projenin adı Kırsal Dönüşüm Projesi! 
Kaynakları yerinde değerlendiren, üretimi ve üretim sonrasını kurumsal yapılanmaya bağlayan proje. CHP'nin halka sunacağı projelerin en önemli olanıydı. Ülkemizi yeniden yaratacak olan bu proje uygulandığında, insanca yaşanan Türkiye'yi bulacağız. 

Genel başkana bu proje hatırlatılmalıdır! 
Türkiye köylüsüne bu proje anlatılmalıdır!

Köylü hayale inanmaz. Köylü yaşanan örneklere inanır. Gördüğüne ve yaşadığına inanır. Köylü yalın diliyle ne aldatır ne de kendinin aldatılmasına göz yumar. İnsan ve doğa sevgisiyle sadece sessiz kalırlar. Kendine sunulanı yaşamıyla eşleştirir. Kararı sonuca göre verir. Ben köylüyüm der. 

Köteniyle tarlayı yardığında, toprağın yer yüzüne sunduğu kokuyu çok iyi bilir. Bu nedenle köylüye hayal satamazsın. 

Unutmayalım ki göreceli ilişki ve görece siyasetin sonucu, daima felaketle sonuçlanır.

Köylü ülkenin efendisi diyorsanız, köylüyü daha çok sahip çıkarak Türkiye’yi ayağa kaldırabilirsin. Tarım Türkiye üretiminin kökü. Türkiye'de tarım güçlü olduğunda, her şey yeniden düzlüğe kavuşur. Ama 12 Eylül darbecileri ve AKP hükümeti tarımı yerle bir etti. Ne garip değil mi? 
Neden! Dünyayı yöneten güçler öyle istediği için. 

Bir türkünün dediği gibi;'' ben ağayım, ben paşayım diyenler kapıları kitlemişler'' Ne ürün kokusu ne toprak kokusu esmiyor köylerde. Geçmişe bir daldım, gelecek ürküttü beni. Zemherinin soğuğunda, bir kuş misali uçuşlar seyrekti. Baharı getiren cemrelerle her şey çığlık, çığlığa uçardı. Açan çiçekler, anasına meleyerek koşan yavrular, tarlanın kalbine yarıklar açan kötenler yaşamı yeniden diriltirdi.
Yok oldular. 

Uzun zaman oldu kapılar kilitli. Tüten bacalar, tütmeyen bacalara döndü. Sadece sessizlik bekleyiş var. Tam da kızıl kaya, deli çay arasında. 

Ortada ne aşiret ne baharı müjdeleyen kuşlar ne öşür’e hazırlık yapan abdal çadırları, nede gök yüzüne avına çığlıkla giden şahin kuşu yok. 

Ne garip değil mi? 
Su dahi çürümüş. Tüm vatan sathında çürümüş. 

Çok güçlü ideallerle kurulmuştu cumhuriyet. Yoksuldu, ekmeği bulsa, suyu bulmakta zorlanıyordu. Ama cumhuriyet yurttaşı mutluydu. Geleceği adına çaba göstermekten korkmuyordu. Siyaset halka, halkta siyasetçiye saygı duyuyor ama hak, yaşamı ve özgürlüğü adına siyasetçiyle mücadeleden kaçmazdı. 
Su çürümeye zorlandı. Su sonunda çürüdü. Ne garip değil mi?

Türkiye'de sol yanımız kırık. Bitmiyor ağrılar. Dolu dizgin kayboluyor özgürlük. Oysa cumhuriyet özgürlükle tanıştırdı Anadolu halkını. Osmanlı yıkılmadan önce her şeyi çürütmüştü. Hasta adam yakıştırması yaptılar. Bitecek, yok olacak ve Anadolu’yu ellerinden alacağız dediler. Bir Kemal çıktı! Hasta dedikleri vücuttan Türkiye Cumhuriyeti devletini yarattı. Öyle devrimler yaptı ki tümünün ağzı açık kaldı. 

Ne yaparlarsa yapsınlar, su çürütülse de her şey yeniden diriltildi. Türkiye’nin dört bir yanından, tertemiz sular yeniden akıtıldı. Dünyanın en güçlü devletiyle, en güzel ülkesinde özgürce yaşamayı inşa edecek. 

Ne garip değil mi? Kanlıcanın ihtiyarları. 
CHP sayın genel başkanı, değişimle genel başkan oldunuz. Türkiye köylüsüyle kuracağınız değişimle Türkiye'yi kurtarabilirsiniz!
Sadece eğil. Genel başkanı olduğun partinin geçmişine bak.

Ben köylüyüm. Beni seversen böyle sev! 
''Tertemiz duygularla 
Seni sevdiğim için 
Yalan yeminle aldatıp 
İhanet etmediğim için 
Bana köylü diyorsan 
Ne ürün kokusu ne toprak 
kokusu esmiyor köylerde. 
Ben köylüyüm.''
Seversen beni böyle sev!

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
TEST-DENEME