Hani koşuşup durdugumuz, saklambaç oynadığımız sokağım, doğup, büyüdüğüm cumbalı rahmet evim.
Yollarını fethettiğimiz mahallem, mahallenin delisi Yahya abi, sesinden ürküp korktuğumuz kabadayı naraları şimdi nerede, nerede, neredeler..?
Eriğini çalıp dalını kırdığımız papazın bağı, kayısı ağacım, mor menekşem, yazı müjdeleyen mor, pembe erguvanlar, çatırya manaç diyerek oynadığımız misketlerim, mavi gömleğim, süt gibi beyaz mendilim, kolalı yakam, siyah önlüğüm, tahtadan okul çantam nerede, nerede, neredeler..?
Yazlık, kışlık sinemalar, fayton arabalar, eski radyom, anne yarısı komşu teyzeler, çalıkuşu terzi sabahat abla, iğneci şadiye teyze hiç yaşamamış gibi yoksunuz ya şimdi nerede, nerede, neredesiniz..?...
Peşinden koştuğumuz dondurmam gaymakcı Salih amca, akşama yolunu gözlediğimiz tatlıcı Reşit amca nerede, nerede, neredeler..?
Allı pullu rengârenk, kuyruğu jiletli uçurtmam, kasnaklı kuşum, alganlım, bahar ülkesi kadar asude, mutlu insanlar diyarı kadar mutlu, hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü çocukluğumun masal kenti Adanam nerede, nerede, nerede..?
Birbirimizi tertemiz, çocuksu, naif hislerle sevip, saydığımız, koruduğumuz, her şeyimizi severek karşılıksız ve beklentisiz paylaştığımız mahalle, sokak, ilk ve orta mektepten çocukluk can arkadaşlarım, kan kardeşlerim Nevzat, Faruk, Şahin, İhsan, Kazım, Erkan, Cemal, Özbir, Metin, Yücel, Samet, Sevil, Fatma , Ayşe, Gülderen, Fazilet, Gülşen, Muazzez, Filiz nerede, nerede, neredeler Allah'ım nerede..? ..
Facebook Yorum
Yorum Yazın