Merhaba Toprak Bey!
Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için İsis ekibi adına teşekkür ederim. Kısaca bize Toprak Sergen'i anlatır mısınız?
T.S. : İnsanın kendini anlatması çok güç. Kısaca adım Toprak Soyadım Sergen. Aslında bu yeterli bence.
Türkiye’deki önemli seslendirme sanatçılarından birisiniz. Seslendirme kariyeriniz anlatabilir misiniz? Tabi Sayın He-Man'inde bizimle paylaşmak istediği bir şey olursa başımızın üstünde yeri var.
T.S. : Seslendirme kariyerime 11 yaşındayken radyo çocuk kulübünde başladım. Sınava girdim 500 kişi falan civarında sınava girmişti. Kazananlardan birisi de ben olmuştum. 16 yaşındayken Radyo Çocuk Kulübünün idarecisi oldum. Onlara çok şey borçluyum. Bütün hafta sonlarında mikrofon önünde eğitim yapıyorduk. Ondan sonra, 'Arkası Yarın, Mikrofonda Tiyatro, Çocuk Bahçesi, Radyo Tiyatrosu' gibi radyo programları başladı. Ardından televizyon seslendirmeler 'He-Man', 'Voltran', 'Charles İş Başında', çok bilindik isimlerden 'Johnny Depp, Brad Bitt, Tom Cruse', bunların hepsini ben konuşuyordum. Son dönemlerde de sadece özel bir sinema filmi olursa ya da çok özel çizgi filmler sinema çıkan filan onlar oluyor, ya da reklam seslendirmesi yapıyorum uzun daha anlatacak çok şey var ama kısaca böyle olsun. He-Man, (gülümseme) o da şöyle, 16 yaşındayken He-Man'i konuşuyordum. Dolayısıyla benim konuştuğuma insanlar inanamıyordu. "Küçücük çocuk koskoca He-Man'imi konuşur.." Ama ben aslında Prens Adam'ı konuşuyordum ve He-Man'ı konuşurken de sesimi kalınlaştırıyordum, eğlenceliydi güzeldi.

Uzun bir dönem radyo yayıncılığı yaptınız...
T.S. : Aslında her bir sorunun cevabı ortalama 15-20 dk sürer ne diyeyim. Kısaca söyle anlatayım, Genç Radyo ile başladım. Türkiye'nin ilk özel radyosuydu. Hatta o dönemde yurt dışına yayın yapılıyordu. Meltem Cumbul, Güven Kıraç İstanbul'dan gitmişlerdi. Bende Ankara'daydım, bana da teklif etmişlerdi. Arkasından Best FM var, Alem FM var bir iki yabancı radyo kanalı var. Hem yapımcılık hem program içeriğini hazırlayıp sunuyordum. Radyo Çocuk Kulübü'nün pek çok şeyi var. Aynı zamanda TRT Ankara ve İstanbul radyosunda yapılmış olan şeyler var. Her birinin içinde bir dolu ayrı ayrı şey var. Bir dolu program var. Çok uzun olmasın kısaca böyle olsun anlattıklarım.
2001 yılında 'Albüm' adı verdiğiniz bir müzik çalışmanız oldu bu süreci ve hissettirdiklerini bizimle paylaşır mısınız?
T.S. : 'Albüm...' Süreç, 'oo yine çok uzun bir şey daha'. Adı 'Albüm' çünkü insanlar bunun albüm olduğunu anlasın istiyordum. Genellikle size tiyatrocu damgası vururlar, ondan sonrada tiyatrocu dediğin şiir kaseti çıkarır o halde bu da bir şiir kaseti diye genel bir düşünce biçimi vardı. Bunu bir albüm olduğunu anlatabilmek için adının albüm olmasının en basit ve pratik olduğunu düşündüm anlatabilmek için. Projede 7 ayrı müzisyen vardı, bunların içinde Rahman Altın, Demir Demirkan, Mert Tünay kim geliyorsa aklınıza her biriyle ayrı ayrı birer parçayı çalıştık, bazılarıyla iki taneyi... Hiçbir müzisyen bir diğerini dinlemedi ve albüm çıktığında da bir bütünlük olduğunu söylüyordu hepsi. Her biri birbirinden başarılı insanlar ama teke tek yapmak en doğruydu. Çünkü, bir parçayı başka birine dinlettirdiğinde "aa bak burasına bunu koyabilirsin, orasına onu koyabilirsin" falan gibi tehlikeler. O zamanda sonuç elde etmek mümkün olmayacaktı. Vokal yapanlar arasında Şükrüye Tutkun vardı hatta Sertap Erener vardı. Daha sonraları Sony Müzik ile problem oldu. Sanem Çelik vardı, Demet Sağıroğlu vardı, vardı da vardı çok özel bir şeydi.

Tiyatro ve oyunculuk hayatınıza devam ediyor musunuz?
T.S. : Tiyatro insanın karısı gibidir. Kendinden başka hiçbir şeye izin vermez. O yüzden tiyatroyu düzenli olarak yapmıyorum. Doğru zaman denk gelirse belki oyunculuk, o da aynı şekilde gerçi. İnternet varken bu tip şeyler biraz zor yani... Artık internet üzerinden hareket etmek daha doğru. www.herşey.tv.tr sisteminin internet üstü hareketi ile yürütüyoruz. Aynı zamanda yeni adet çiftliği varken ya da organik yaşam alanı varken diğerlerine pek de zaman kalmıyor. Oyunculuk geçen yıl 'Sen Kimsin' diye bir sinema filmi yaptık. Türkiyenin en çok izlenen üçüncü filmi oldu, Tolga Çevik ile beraber. 1.650.000 kişi falan izledi. Dolayısıyla özel bir şey olduğunda işte Almanlarla bir ortak yapımdı. Özel bir şeyler olduğunda neden olmasın tabi ki yapabilirim.
Sanat hayatınızın yanında yürüttüğünüz sosyal sorumluluk projeleri ve kampanyalar var...
T.S. : Sosyal sorumluluk... Bu da gerçekten çok uzun. Greenpeace, TEMA, ÇEVKO, AÇEV, Engelliler Vakfı, LÖSEV bunlar sadece aklıma gelen. Şu an da haniher biride ayrı ayrı içerikleri var. Şöyle söylenebilir ama insanlara kalben destek olup yardımcı olup bir şeyler yapmak tabi çok güzel bir şey. Babam şöyle derdi, "her yaptığın 3 şeyden biri insanlara destek için olsun" derdi. Bunu yapıyorum ne kadarda mutluyum.

Sizi siz yapan en önemli özelliğiniz ...?
T.S. : Yalan söylemiyor olmam.
En son çalışmalarınızdan bahsedermisiniz?
T.S. : En son çalışma aslında 'Yeni Adet Çiftliği', ya da 'Organik Yaşam Alanı' zaten oda www.yeniadet.com da beliriyor. 2013 UNESCO Dünya Kültür ve Koruma Mirası ve 2014 TripAdvisor dünyanın en iyi 10 plajı bölgesinin içinde. Özel bir organik yaşam alanı bir çiftlik, duyuyorsunuzdur.. Bak cırcır böceklerinin seslerini. İnsanlar gelip buraya misafir oluyorlar. Doğanın içinde doğanın enerjisini alıp hem sohbet edip hem eğlenip hem gülüp hem gezip, hem de kendilerini bulabiliyor. Tabi ki www.hersey.tv.tr, Türkiye’nin en büyük iki facebook grubunu yürütüyoruz. Televizyonda görebileceğin 'Türk Kafası.' herşey.tv.tr internet üstündeki en çok izlenen yayınlardan birisiyiz. Daha da başka bir dolu bir şey var.
İsis Ekibi, adanahaber.net hakkında ki düşünceleriniz nedir?
T.S. : Ne olsun çok teşekkür ederim. Her şeyin ötesinde beni düşünmüş olmanız bile harikulade. Şansınız bol, yolunuz açık olsun. Bu lafı çok severim kendimde kullanırım 'her şey harikulade olsun hep beraber olsun.' Sevgiyle...
Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için İsis ekibi adına teşekkür ederim. Kısaca bize Toprak Sergen'i anlatır mısınız?
T.S. : İnsanın kendini anlatması çok güç. Kısaca adım Toprak Soyadım Sergen. Aslında bu yeterli bence.
Türkiye’deki önemli seslendirme sanatçılarından birisiniz. Seslendirme kariyeriniz anlatabilir misiniz? Tabi Sayın He-Man'inde bizimle paylaşmak istediği bir şey olursa başımızın üstünde yeri var.
T.S. : Seslendirme kariyerime 11 yaşındayken radyo çocuk kulübünde başladım. Sınava girdim 500 kişi falan civarında sınava girmişti. Kazananlardan birisi de ben olmuştum. 16 yaşındayken Radyo Çocuk Kulübünün idarecisi oldum. Onlara çok şey borçluyum. Bütün hafta sonlarında mikrofon önünde eğitim yapıyorduk. Ondan sonra, 'Arkası Yarın, Mikrofonda Tiyatro, Çocuk Bahçesi, Radyo Tiyatrosu' gibi radyo programları başladı. Ardından televizyon seslendirmeler 'He-Man', 'Voltran', 'Charles İş Başında', çok bilindik isimlerden 'Johnny Depp, Brad Bitt, Tom Cruse', bunların hepsini ben konuşuyordum. Son dönemlerde de sadece özel bir sinema filmi olursa ya da çok özel çizgi filmler sinema çıkan filan onlar oluyor, ya da reklam seslendirmesi yapıyorum uzun daha anlatacak çok şey var ama kısaca böyle olsun. He-Man, (gülümseme) o da şöyle, 16 yaşındayken He-Man'i konuşuyordum. Dolayısıyla benim konuştuğuma insanlar inanamıyordu. "Küçücük çocuk koskoca He-Man'imi konuşur.." Ama ben aslında Prens Adam'ı konuşuyordum ve He-Man'ı konuşurken de sesimi kalınlaştırıyordum, eğlenceliydi güzeldi.

Uzun bir dönem radyo yayıncılığı yaptınız...
T.S. : Aslında her bir sorunun cevabı ortalama 15-20 dk sürer ne diyeyim. Kısaca söyle anlatayım, Genç Radyo ile başladım. Türkiye'nin ilk özel radyosuydu. Hatta o dönemde yurt dışına yayın yapılıyordu. Meltem Cumbul, Güven Kıraç İstanbul'dan gitmişlerdi. Bende Ankara'daydım, bana da teklif etmişlerdi. Arkasından Best FM var, Alem FM var bir iki yabancı radyo kanalı var. Hem yapımcılık hem program içeriğini hazırlayıp sunuyordum. Radyo Çocuk Kulübü'nün pek çok şeyi var. Aynı zamanda TRT Ankara ve İstanbul radyosunda yapılmış olan şeyler var. Her birinin içinde bir dolu ayrı ayrı şey var. Bir dolu program var. Çok uzun olmasın kısaca böyle olsun anlattıklarım.
2001 yılında 'Albüm' adı verdiğiniz bir müzik çalışmanız oldu bu süreci ve hissettirdiklerini bizimle paylaşır mısınız?
T.S. : 'Albüm...' Süreç, 'oo yine çok uzun bir şey daha'. Adı 'Albüm' çünkü insanlar bunun albüm olduğunu anlasın istiyordum. Genellikle size tiyatrocu damgası vururlar, ondan sonrada tiyatrocu dediğin şiir kaseti çıkarır o halde bu da bir şiir kaseti diye genel bir düşünce biçimi vardı. Bunu bir albüm olduğunu anlatabilmek için adının albüm olmasının en basit ve pratik olduğunu düşündüm anlatabilmek için. Projede 7 ayrı müzisyen vardı, bunların içinde Rahman Altın, Demir Demirkan, Mert Tünay kim geliyorsa aklınıza her biriyle ayrı ayrı birer parçayı çalıştık, bazılarıyla iki taneyi... Hiçbir müzisyen bir diğerini dinlemedi ve albüm çıktığında da bir bütünlük olduğunu söylüyordu hepsi. Her biri birbirinden başarılı insanlar ama teke tek yapmak en doğruydu. Çünkü, bir parçayı başka birine dinlettirdiğinde "aa bak burasına bunu koyabilirsin, orasına onu koyabilirsin" falan gibi tehlikeler. O zamanda sonuç elde etmek mümkün olmayacaktı. Vokal yapanlar arasında Şükrüye Tutkun vardı hatta Sertap Erener vardı. Daha sonraları Sony Müzik ile problem oldu. Sanem Çelik vardı, Demet Sağıroğlu vardı, vardı da vardı çok özel bir şeydi.

Tiyatro ve oyunculuk hayatınıza devam ediyor musunuz?
T.S. : Tiyatro insanın karısı gibidir. Kendinden başka hiçbir şeye izin vermez. O yüzden tiyatroyu düzenli olarak yapmıyorum. Doğru zaman denk gelirse belki oyunculuk, o da aynı şekilde gerçi. İnternet varken bu tip şeyler biraz zor yani... Artık internet üzerinden hareket etmek daha doğru. www.herşey.tv.tr sisteminin internet üstü hareketi ile yürütüyoruz. Aynı zamanda yeni adet çiftliği varken ya da organik yaşam alanı varken diğerlerine pek de zaman kalmıyor. Oyunculuk geçen yıl 'Sen Kimsin' diye bir sinema filmi yaptık. Türkiyenin en çok izlenen üçüncü filmi oldu, Tolga Çevik ile beraber. 1.650.000 kişi falan izledi. Dolayısıyla özel bir şey olduğunda işte Almanlarla bir ortak yapımdı. Özel bir şeyler olduğunda neden olmasın tabi ki yapabilirim.
Sanat hayatınızın yanında yürüttüğünüz sosyal sorumluluk projeleri ve kampanyalar var...
T.S. : Sosyal sorumluluk... Bu da gerçekten çok uzun. Greenpeace, TEMA, ÇEVKO, AÇEV, Engelliler Vakfı, LÖSEV bunlar sadece aklıma gelen. Şu an da haniher biride ayrı ayrı içerikleri var. Şöyle söylenebilir ama insanlara kalben destek olup yardımcı olup bir şeyler yapmak tabi çok güzel bir şey. Babam şöyle derdi, "her yaptığın 3 şeyden biri insanlara destek için olsun" derdi. Bunu yapıyorum ne kadarda mutluyum.

Sizi siz yapan en önemli özelliğiniz ...?
T.S. : Yalan söylemiyor olmam.
En son çalışmalarınızdan bahsedermisiniz?
T.S. : En son çalışma aslında 'Yeni Adet Çiftliği', ya da 'Organik Yaşam Alanı' zaten oda www.yeniadet.com da beliriyor. 2013 UNESCO Dünya Kültür ve Koruma Mirası ve 2014 TripAdvisor dünyanın en iyi 10 plajı bölgesinin içinde. Özel bir organik yaşam alanı bir çiftlik, duyuyorsunuzdur.. Bak cırcır böceklerinin seslerini. İnsanlar gelip buraya misafir oluyorlar. Doğanın içinde doğanın enerjisini alıp hem sohbet edip hem eğlenip hem gülüp hem gezip, hem de kendilerini bulabiliyor. Tabi ki www.hersey.tv.tr, Türkiye’nin en büyük iki facebook grubunu yürütüyoruz. Televizyonda görebileceğin 'Türk Kafası.' herşey.tv.tr internet üstündeki en çok izlenen yayınlardan birisiyiz. Daha da başka bir dolu bir şey var.
İsis Ekibi, adanahaber.net hakkında ki düşünceleriniz nedir?
T.S. : Ne olsun çok teşekkür ederim. Her şeyin ötesinde beni düşünmüş olmanız bile harikulade. Şansınız bol, yolunuz açık olsun. Bu lafı çok severim kendimde kullanırım 'her şey harikulade olsun hep beraber olsun.' Sevgiyle...




































