Yine bildik Üslubuyla Sözlü ve 'HOVARDA'

Sözcüklerin yetersiz kaldığı, tarifi olmayan acının adıdır ALADAĞ!

Tüm Türkiye gözyaşlarına boğuldu, yüreğimiz yandı. 12 savunmasız masum, tek gayeleri bütün imkansızlıklara rağmen okumaktı.

Maalesef Aladağ ilçesinde kız öğrenci yurdunda talihsiz yangın faciası meydana geldi. Her zaman olduğu gibi başladık neden niçinlere, suçlu aramaya.

Bu neyi değiştirir? Çocuk yaşta 12 masum canı geri getirir mi?

Adana'da böylesi elim bir hadise yaşanıyor. Türkiye ayağa kalkıyor..

Eminim ki gözyaşlarını içine akıtan herkes orada olmak istemiştir.

Bunca insanın hassasiyetine rağmen Adananın seçilmiş Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'yü orada saatler boyunca gören olmadı.

Sadece sanki olayı görmüş de, halkın acısını anında paylaşmış gibi televizyon kanallarına bağlanmakla yetindi.
Pes bu kadarına da PESSSS!

Düşünün bir 'İl' hem de başında büyükşehir sıfatı olan bir ilin belediye başkanı olayı duyuyor, fakat ilçeye gece yarısı; 12-12.30 saatlerinde uğruyor.

Adama sormazlar mı 'neredeydin?? Nasıl olduğun yerde rahat ettin? Hiç mi merak etmedin, hadise nasıl yaşandı bölge halkı ne durumda?'

O masum yavrularımızın perişan ailelerinin yanında sıcağı sıcağına olmak istemedin?

Olay akşam 18.30 - 19.00 civarında gerçekleşiyor. Başkan Sözlü olay yerine gecenin bir vaktinde gidiyor. Düşüncesi bile kabus..

Ak Parti tüm kurmayları ile olay yerine yarım saatte intikal ediyor. Vali Mahmut Demirtaş, Emniyet müdürü, bakanlar, milletvekilleri olayı duyar duymaz, halkın acısını paylaşmak, olayların gidişatını yerinde görüp denetleme yapmak için oradalar. Bizim seçilmiş Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, televizyon kanallarında soru soran gazetecilerle, 'yine bildik uslubuyla' polemik içinde.

Hüseyin Sözlü, sen şunun farkında mısın? Olay hakkında düşüncelerin bireysel olarak sorulmuyor. Belediye başkanı olman sıfatıyla olay hakkında bilgi alınmak isteniyor. Adana'yı temsil ediyorsun.

Biraz olsun yapıcı, nazik bir üslupla konuşmaz mı insan?
Seçim zamanı çıkar sahalara, halkın bağrına bastığı yüzde 52 oyla teveccüh gösterdiği Cumhurbaşkanımıza ithamlarda bulunur.

O biter, tarihe adını yazdırmış hakkın rahmetine erişmiş kişiler hakkında 'gevşek' yakıştırması yapar. Adana'da elim bir hadise yaşanır. Olay yerinde anında olması gerekirken, 5 saat sonra sallana sallana gelir.

Gazetecileri HOVARDA sorular sormakla suçlar.
Allah rızası için, bir günde Adana halkına yakışan bir üslupla diyalog kurmayı denesen kıyamet mi kopar?

En çok merak edilen de, 'Hüseyin Sözlü neden telefon bağlantısı yapıyor da ekranda yok.' Olay yerine gitmemesi için bu denli önemli konu ne olabilir ki, derkennnnn..'

Sosyal medyada adeta şok olacağımız fotoğrafları yayınlandı. (Adana Haber Net)
Sözlü mangal başında !! (Yorum ADANA halkının)

. . .

Hüseyin Sözlü, açıklamasında yurdun kapılarının kilitli olduğunu ifade ederken, Büyükşehir itfaiyesinin son derece donanımlı olduğunu söyledi.

Dernek avukatının açıklaması daha farklı.

Derneğin avukatı Bayram Sayar, yangın merdiveninin kapısının kapalı olduğu yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını öne sürdü. Açıklamada, itfaiyenin yetersizliği nedeniyle can kayıplarının arttığı vurgulandı:

Avukat Sayar, "üzülerek ifade edelim ki, olaya ilk müdahale eden itfaiyemizin sepetli yangın merdiveninin olmaması, itfaiye personelinin yetersiz ve eğitimsiz oluşu, gaz maskelerinin ve yangın esnasında yüksekten atlayanları kurtarmak için kullanılan brandasının bulunmaması, itfaiye aracımızın bina yangınını değil orman yangını söndürmeye elverişli olması gibi önemli teknik yetersizlikler can kayıplarımızın artmasına sebebiyet vermiştir." (haber sitesinden alıntı)

Ve yine acı bir tablo da cenazelerin taşınması esnasında yaşandı .

Yollar çamur, cenaze araçları çamura batmış vaziyette.

Vah ki ne vahhhh!

Emin ol Sözlü, bugün seçim olsa halk sana gereken cevabı sandıkta verecektir.
Bunları Adana halkı olarak asla unutmayacağız.